KEBİKEÇ

28 Mayıs 2012 Pazartesi

KOMŞU KOMŞU EROVISION 2012!

Eurovision Şarkı Yarışması cumartesi günü yapıldı ve bitti nihayet!

Öncelikle belirtmeliyiz ki; yarışma süresince son derece kaliteli bir organizasyon ve muhteşem bir salonun görüntüleri taştı ekrandan evlerimize. Bu bakımdan öncelikle Azerbaycan'ı kutlamak gerek, şarkılarıyla dördüncü sırada yer aldılar belki ama, organizasyon ve mekân ile de 40 küsur ülkeye parmak ısırttılar.

Yarışmanın bir diğer ilginç tarafı da, yaklaşık yüz yıldır yarışmayı sunan Bülent Özveren'in artık hepimize öğrettiği gibi, tüm komşu ülkeler birbirlerine oy verseler de -ki ülkeler coğrafyası ile sorunu olan çocukların velileri bu yarışmayı muhakkak izlettirmeliydiler çocuklarına, zira o şunun komşusu, şu da bunun diye diye tam bir ders verdi sevgili sunucular- sonuçta ortak kabulde tüm ülkelerin oy vererek bir anlamda beğeni ve takdirini gösterdiği şarkı ve şarkıcının birinci olmasıydı! 


Bu da; ya iyi olan kazanır savı her zaman doğrudur  ya da temel kural komşular birbirlerine oy versinler böylece de iyi şarkı kazansın gibi sihirli bir oylama tekniği mevcut anlamına geliyor!

Ülkemizi temsil eden Can Bonomo da yarışmayı yedinci olarak tamamladı ki, performansının hakkıydı denilebilir. 

Bizse blog olarak yarışma öncesi bir anket yapmış ve "Sizce bu yıl Eurovision'da Türkiye nasıl bir sonuç alır?" diye sormuştuk. Anketimize 25 kişi katıldı! İşte sonuçlar:


1. Kesin birinci olur!  5 (20%)

2. İlk beşe girer.  7 (28%)

3. İlk ona girer.  7 (28%)

4.Sonlarda bir yer bulur işte.  5 (20%)

5. Yarı Finali bile geçemez.  1 (4%)




Görüldüğü üzere, katılan 25 kişi de olsa (ki katılımcılara teşekkürü bir borç biliyoruz) anket-ankettir ve pek alâ da ortak kanaat gösterebilir.


Darısı seneye diyelim ve EUPHORIA ile birinci olan İsveçli Sanatçı Loreen'in performansını bir kez daha izleyelim:



Meraklısı için şarkının sözleri de aşağıda:

Why,
Why can't this moment last forever more
Tonight,
Tonight eternity's an open door
No
Don't ever stop doing the things you do
Don't go
In every breath I take I'm breathing you

Euphoria
Forever, ‘til the end of time
From now on, only you and I
We’re going u-u-u-u-u-u-up

Euphoria
An everlasting piece of art
A beating love within my heart
We’re going u-u-u-u-u-u-up

We are here
We are alone in our own universe
We are free
Where everything's aloud and love comes first
Forever and ever together
We sail into infinity
We're higher and higher and higher
We're reaching for divinity

Euphoria
Forever, ‘til the end of time
From now on, only you and I
We’re going u-u-u-u-u-u-up

Euphoria
An everlasting piece of art
A beating love within my heart
We’re going u-u-u-u-u-u-up

Forever
We sail into infinity
We're higher
We're reaching for divinity

Euphoria
Euphoria
We’re going u-u-u-u-u-u-up

Euphoria
An everlasting piece of art
A beating love within my heart
We’re going u-u-u-u-u-u-up




Türkiye ve Azarbaycan'ın performanslarını da bir kez daha izlemek isterseniz; önce Azarbaycan: 

When The Music Dies- Sabina Babayeva




Sonra da Türkiye: Love Me Back - Can Bonomo




Kim ne puan almış merak ediyorsanız da: 
http://www.eurovisionvideo.com/eurovision.php?year=2012&type=result

10 Mayıs 2012 Perşembe

Anneler Günü'nde Sakıp Sabancı Müzesinde Özel Program



Anneler Günü’nde, anne ve çocukları Sakıp Sabancı Müzesi’nde sürprizler bekliyor. 

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), Anneler Günü’nde, anneleri sevdikleriyle birlikte ücretsiz ağırlamaya hazırlanıyor. 13 Mayıs 2012 Pazar günü müzeyi ziyaret edecek anneler, Haziran’da sona erecek ‘‘Rembrandt ve Çağdaşları’’ sergisini görme fırsatını yakalayacak. Çağdaş bir düzenlemeyle yeniden ziyarete açılan “Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu” sergilemesinin yanı sıra, resim koleksiyonundan seçmelerin yer aldığı “Bir Ülke Değişirken – Tanzimattan Cumhuriyete Türk Resmi”ni de gezecek anneler, sanat dolu bir gün yaşayacak.
“Rembrandt ve Çağdaşları” sergisi kapsamında annelerin, çocuklarıyla keyifli dakikalar geçireceği ücretsiz atölyeler düzenlenecek. Atölye katılımcıları, “Rembrandt ve Çağdaşları” sergisini birer tasarımcı gibi gezerek, Altın Çağ modasına dair ipuçlarını toplayacak. Tablolarda gördükleri aile armalarının işleme, desen ve modelleri inceleyerek kendi aile armalarını yaratacak; tişört, bez çanta ya da takı tasarlayacak. Müzenin mağazasından annelerine hediye almak isteyenlere ise birbirinden renkli özel tasarım ürünlerde, bu güne özel sürpriz indirimler uygulanacak.  

Atölye Programı


Annemin Portresini Çantamda Taşıyorum
Çocuklar annelerinin portresini bez çantaya çizecek ve boyayacak.
11.00 – 13.00

Sevgi Fısıldayan Kolyeler
Tablolardaki sembolik öğelerden yola çıkarak kendi sevgi sembollerini tasarlayacak; kağıt, keçe, boncuk gibi malzemelerle birbirine eş iki kolye hazırlayacak.
11.00 – 13.00
14.00 – 16.00


Aile Armalı 2012 Yaz Koleksiyonu

Birlikte tasarladıkları aile armasını anneleri ve kendileri için tişörte aktaracak.
14.00 – 16.00

7 Mayıs 2012 Pazartesi

HER YOL ROMA'YA ÇIKAR



Yazan: Yelda S. 

Her yol Roma’ya çıkar!

Yurtdışı turlarında önemli ve dikkat çeken kentlerden biridir; Roma hiç kuşkusuz. Bu şehirde geçirdiğim iki günü ilginizi çekebileceğini düşünerek sizlerle paylaşmak istiyorum.

Açık hava müzesi şeklindeki bu şehirde çok farklı dönemlere ait eserler görmek mümkün.

En dikkat çekici ve önemli olanlarından biri, MÖ yapımına başlanan ve zaman içinde tamamlanmış, bir dönem gladyatörlerinin dövüştüğü ve Roma imparatorluğu dönemine ait arena;  Kolezyum. Bir diğeri de Antik Romanın geliştiği merkez; Forum. Kolezyum’un altındaki bilet satış ofisinden alabileceğiniz biletle bu iki alanı da gezmek mümkün. Bilet almak için girdiğiniz uzun kuyrukları beklemek görecekleriniz için değer.

Kolezyum gezinizi tamamladıktan sonra yürüyerek Venedik Meydanına ulaşabilir, Birleşmiş İtalya Krallığının ilk Kralı adına yapılmış Vittorio Emanuel II Abidesi ve 1 nci Dünya Savaşı sonrasında inşa edilmiş meçhul asker anıtını da içeren, saf mermerden yapılmış abide önünde resim çektirebilirsiniz.

Bu istikametten devam ettiğinizde, dünyanın en ünlü aşk çeşmesi Trevi'ye ulaşacaksınız. O kadar gelmişken lütfen derhal arkanızı dönün ve omzunuzun üzerinden bu meşhur çeşmeye para atarak dilek dilemeyi unutmayın!

Durmak yok, yola devam! Ara vermeksizin yaklaşık yirmi dakika yürüdükten sonra İspanyol merdivenlerinde oturarak soluklanabilirsiniz.

Roma'ya gelip de Vatikan'ı görmemek olmaz. 

Biz de bu düşünceyle Vatikan’ı görmek üzere metroya bindik ve  kendimizi San Pietro meydanında bulduk, biraz soluklandıktan sonra da San Pietro Katedrali’ni gezdik. Vatikan’ı korumak amacıyla işgal edilmiş kalenin hemen kenarındaki Tiber ırmağı üzerindeki köprüden geçerek Navona meydanına çıktık sonrasında da. Bu meydanda harika üç çeşmenin yanısıra, muhtelif Roma resimlerini yapıp satan sokak ressamları ve restoranlar ve kafeler bulunuyor.

Gezimizin ikinci günü sırasıyla Vatikan’ın daha önceki merkezi San Giovanni In Laterano Katedralini, II nci Dünya Savaşı sırasında kullanılan ama şu anda müze olan Roma’daki Gestapo Karargâhını ve antik dönemin tanrıları için inşa edilmiş Panteon’u ziyaret ettik.

Daha önce gitmemiş olanlar için söyleyeyim ki; Roma bu saydığım yerlerle asla sınırlı değil. Daha ismini hatırlayamadığım çok sayıda katedral, kilise, şapel gezdim bu büyüleyici şehre yaptığım ziyaret esnasında.  

Bana verdiği keyif ve ilham bir tarafa ortaya çıkan başka bir gerçek var ki; o da gezmek, görmek ve hazmetmek için Roma'nın oldukça özel bir zaman hakkettiği. 

Yolunuzun bir gün bu şehre düşmesi dileğiyle, seyahat dolu günler dilerim.

ROMA'DAN SEVGİLERLE BİR DEMET FOTOĞRAF:

27 Nisan 2012 Cuma

TTNET Genç Yeteneklerin Yanında!







TTNET’in “Yeteneğe Destek, Yaratıcı Ekonomiye Destek Projesi”yle, gençlerimiz yeni kariyer firsatlarını keşfediyor.

Bilişim sektörüyle tanışan gençler, aldıkları eğitimlerle iş hayatına hazırlanıyor. TTNET, Türk ekonomisine destek oluyor. Siz de bu ücretsiz eğitimler hakkında bilgi almak için hemen tıklayın.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

16 Nisan 2012 Pazartesi

YALINAYAKLAR KOLEJİ





"Bir köyde yaşamak ve çalışmak istiyorum dedim.
Annem komaya girdi: "Bütün dünya ayaklarının altında ve sen bir köyde çalışma istiyorsun. Ne yapmak istiyorsun köyde?"
"Beş yıl boyunca kuyu kazmak istiyorum."



Yukarıdaki anlatı, Yalınayaklar Koleji'nin kurcusu Bunker Roy'a ait. Hindistan'ın Rajasthan bölgesinde bulunan bu sıradışı okul çoğu okuma yazma bilmeyen köylü kadın ve erkekleri kendi köylerinin güneş enerjisi mühendisleri, sanatkarları, diş hekimleri ve doktorları olmak üzere yetiştiriyor. Kimseye diploma verilmiyor ve burada yalnızca öğrenilmiyor, yaşanıyor.  


Hikâyenin tamamı, kurucusunun ağzından aşağıdaki videoda.





 


Zorluklar ve yokluklar kendi çarelerini içinde taşır çoğu zaman. Başarılı insanlar, hatta önderler ve liderler, bu çareleri görebilen, kendi özkaynaklarını, insanlarını ve potansiyelini reddetmeden, başka yerlere veya dışarıya başvurmadan, herkese ve herşeye rağmen bu çareleri uygulama cesareti taşıyanlardır.


Yalınayaklar Koleji, eğitim ve cesaretin ne olduğu konusunda bir kez daha düşünmeye sevk etmiyor mu sizce de?


12 Nisan 2012 Perşembe

REMBRANDT MI DEĞİL Mİ?





Sakıp Sabancı Müzesi’nde,

Rembrandt tablolarının sırları anlatılacak.


Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM), “Rembrandt ve Çağdaşları – Hollanda Sanatının Altın Çağı” sergisi kapsamında, “Rembrandt mı, değil mi? Sanat Eserleri Üzerine Bilimsel Teknik Araştırmalar” sempozyumunu gerçekleştirecek. Dünyaca ünlü resim konservatörleri, SSM Konservasyon Bölümü’nün, 12-13 Nisan tarihlerinde 09:30-16:30 saatleri arasında gerçekleştireceği sempozyum kapsamında, orijinal Rembrandt ve Vermeer tablolarının sırlarını anlatacak.

Bir sanat eserinin nasıl ve hangi malzemelerle yaratıldığı hakkında bilgi verilecek sempozyum, 2 gün sürecek. Etkinliğin ilk gününde New York Metropolitan Müzesi, Pratt Enstitüsü ve Kopenhag Üniversitesi’nden gelen akademisyenler, yürütülen güncel araştırmaları anlatacak. İkinci günün konuşmacısı Dr. Joergen Wadum, başta Rembrandt olmak üzere 17. yüzyılda yaşayan Flaman ve Hollandalı ressamların eserleriyle ilgili bilgi verecek. Wadum ayrıca, konservasyonunu bizzat yürüttüğü, Vermeer’in ünlü tablosu “İnci Küpeli Kız” hakkında bir konuşma yapacak.

50 TL ücret karşılığında kayıt yaptırılarak izlenebilecek sempozyumda, Türkçe simultane çeviri hizmeti verilecek.

Rembrandt ve Çağdaşları – Hollanda Sanatının Altın Çağı
12 Nisan Perşembe – 13 Nisan Cuma 2012
Sakıp Sabancı Müzesi – Galeri Konferans Salonu
09:30-16:30
Ücret: 50 TL


29 Mart 2012 Perşembe

BİZ DE VARIZ: KAVUŞMA


Türkiyenin ilk engelli ve engelsiz dansçılarından  oluşan  Devinimler Yaşama Sevinci Dans Topluluğu,  30 Mart 2012 günü saat: 14.30 de Mamak Belediyesi Kültür Merkezinde (eski Konservatuar)  "Kavuşma" isimli oyunlarını sergileyecek. 

Yaklaşık 8 yıldır faaliyetlerini sürdüren Topluluk, bu süre içinde gerçekleştirdiği 100'den fazla gösteri ile 90.000 kişiye ulaştı,  ülkemizi dolaştı ve yurt dışında festivallere katıldı.
       
Grubun sanat yönetmeni ve koreografı Gülüm Pekcan:  "Dans, bedenlerin konumunun sıfırlandığı noktadır. Kavuşma her bedende farklı bedenlerde dansın yorumlanması ve birlikte paylaşılmasıdır. Zaman içinde farklı anlar yaşıyoruz. Yaşadığımız anın değerini bilmek kendimizle buluşmak ve bunu araştırmak kavuşmanın hedefidir," şeklinde özetliyor sunacakları gösterinin temasını.

Devinimler Yaşama Sevinci Topluluğu geçtiğimiz günlerde TRT Okul Kanalının engelli bireylere yönelik "Biz de Varız" programının TRT Arı Stüdyolarında düzenlenen galasında da bir gösteri sunmuştu. Burak Kut'un sunuculuğunu üstlendiği geceye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Fatma Şahin, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın da katılmıştı.

Programda, ayrıca engelli öğrenci Ömür Kınay tarafından hazırlanan, seslendirmesi Okan Bayülgen, müzikleri Ceza tarafından yapılan "Empati" isimli kısa film gösterilirken, Hakan Aysev ve engelli partneri Emrah Erdem de sahne almıştı.

Yukarıda saydığımız tüm bu faaliyet ve programlar, engelli bireylerin sahip oldukları potansiyeli açığa çıkararak toplumsal hayata daha fazla katılmalarını sağlarken, diğer bireylerde de farkındalık yaratarak bir engelleri olmasa bile yerleşik önyargılardan kaynaklanan kısıtlarından kurtulmalarını sağlıyor. 

İşte bu bakımdan engelli ve engelsiz bireylerin her alandaki projelerini, doğrudan içinde yer almak veya izlemek suretiyle desteklemek, gerçek anlamda birlikte yaşamayı ve bu yaşamı daha da güzelleştirmeyi mümkün kılacaktır. 

Onlar: "Biz de varız!" derken, toplum da: "Evet, siz de varsınız!" farkındalığına sahip olduğu zaman, farklılıklar artık zorluk olmaktan çıkacak ve birbirini tamamlayan unsurlar haline gelecektir belki de. 


Aşağıda, Biz de Varız Gala Programında sunulan Devinimler Yaşama Sevinci Dans Topluluğu'nun gösterisi ile Ömür Kınay'ın kısa filmini izleyebilirsiniz.

DEVİNİMLER VE YAŞAMA SEVİNCİ DANS TOPLULUĞU





 EMPATİ (KISA FİLM)



 

SÖYLE SÖZÜNÜ

Ad

E-posta *

Mesaj *

kimler gelmiş:)

Twitter

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı