Yazan: Yelda S.
Her yol Roma’ya çıkar!
Yurtdışı turlarında önemli ve
dikkat çeken kentlerden biridir; Roma hiç kuşkusuz. Bu şehirde geçirdiğim iki
günü ilginizi çekebileceğini düşünerek sizlerle paylaşmak istiyorum.
Açık hava müzesi şeklindeki bu
şehirde çok farklı dönemlere ait eserler görmek mümkün.
En dikkat çekici ve önemli
olanlarından biri, MÖ yapımına başlanan ve zaman içinde tamamlanmış, bir dönem
gladyatörlerinin dövüştüğü ve Roma imparatorluğu dönemine ait arena; Kolezyum. Bir diğeri de Antik Romanın
geliştiği merkez; Forum. Kolezyum’un altındaki bilet satış ofisinden
alabileceğiniz biletle bu iki alanı da gezmek mümkün. Bilet almak
için girdiğiniz uzun kuyrukları
beklemek görecekleriniz için değer.
Kolezyum gezinizi tamamladıktan sonra yürüyerek Venedik
Meydanına ulaşabilir, Birleşmiş İtalya Krallığının ilk Kralı adına yapılmış
Vittorio Emanuel II Abidesi ve 1 nci Dünya Savaşı sonrasında inşa edilmiş
meçhul asker anıtını da içeren, saf mermerden yapılmış abide önünde resim
çektirebilirsiniz.
Bu istikametten devam ettiğinizde, dünyanın en ünlü aşk çeşmesi Trevi'ye ulaşacaksınız. O kadar gelmişken lütfen derhal arkanızı dönün ve omzunuzun üzerinden bu meşhur çeşmeye para atarak
dilek dilemeyi unutmayın!
Durmak yok, yola devam! Ara vermeksizin yaklaşık
yirmi dakika yürüdükten sonra İspanyol merdivenlerinde oturarak soluklanabilirsiniz.
Roma'ya gelip de Vatikan'ı görmemek olmaz.
Biz de bu düşünceyle Vatikan’ı görmek
üzere metroya bindik ve kendimizi San Pietro meydanında bulduk, biraz soluklandıktan sonra da San Pietro
Katedrali’ni gezdik. Vatikan’ı korumak amacıyla işgal edilmiş kalenin
hemen kenarındaki Tiber ırmağı üzerindeki köprüden geçerek Navona meydanına çıktık sonrasında da. Bu meydanda harika üç çeşmenin yanısıra, muhtelif Roma resimlerini
yapıp satan sokak ressamları ve restoranlar ve kafeler bulunuyor.
Gezimizin ikinci günü sırasıyla Vatikan’ın daha önceki
merkezi San Giovanni In Laterano Katedralini, II nci Dünya Savaşı
sırasında kullanılan ama şu anda müze olan Roma’daki Gestapo Karargâhını ve antik dönemin
tanrıları için inşa edilmiş Panteon’u ziyaret ettik.
Daha önce gitmemiş olanlar için söyleyeyim ki; Roma bu saydığım yerlerle asla sınırlı değil. Daha ismini hatırlayamadığım çok sayıda katedral,
kilise, şapel gezdim bu büyüleyici şehre yaptığım ziyaret esnasında.
Bana verdiği keyif ve ilham bir tarafa ortaya çıkan başka bir gerçek var ki; o da gezmek, görmek ve hazmetmek için Roma'nın oldukça özel bir zaman hakkettiği.
Yolunuzun bir gün bu şehre düşmesi dileğiyle, seyahat
dolu günler dilerim.
ROMA'DAN SEVGİLERLE BİR DEMET FOTOĞRAF:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder