KEBİKEÇ

11 Ağustos 2022 Perşembe

HERKES ŞARKI SÖYLEMELİ



 Yazan: Özlem PEKCAN

Gecenin epey ilerlemiş bir saatindeyiz. Kıyıdan denizin ortasına giderek koyulaşan bir karanlıkta oturuyoruz iki arkadaş, henüz yirmilerinde iki genç insan. İskelenin kumlu ve günden kalan nemli tahtaları üstünde söyleşiyoruz, gülüşüyoruz, geçmişten gelecekten bahsediyoruz, hayaller kuruyoruz, ama hepsinden fazlası şarkı söylüyoruz.

Çocukluğumuzu birlikte geçirdik, şimdilerde gençliğimizi yaşıyoruz ve onun sesi çok güzel. Her seferinde hafifçe dikleşiyor oturduğu yerde, gözlerini yumuyor, derin bir nefes alıyor, ardından aralanırken kirpikleri usulünce başlıyor, usulünce çıkıyor notaları ve nihayetinde nezaketle, şefkatle serbest bırakıyor onları. İzlemeye de dinlemeye de bayılıyorum. Ancak elbette bununla kalmıyorum, ben de eşlik ediyorum her bir şarkıya. Fakat burada küçük, minik, mini minicik bir aksaklık yaşıyoruz. Zira ne ses ne de ritim duygusu var bende, üstelik teknik hiçbir bilgi telâfi etmeye yetmiyor bu durumu. Hayatın tuhaf ikilemlerinden biri işte: Sevdiğimiz her şeyi iyi yapamayız, iyi yaptığımız her şeyi sevemeyiz. Tam da bu noktadayım ben.

Buna rağmen keyfimiz bozulmuyor, neşemiz eksilmiyor. Oradan buradan okumayı sürdürüyoruz, “şunu da söylesene” diye ısrar ediyorum arada, gece bitmedikçe bitmiyor. Az öncenin ılık meltemi hafiften soğuyarak üşütmeye başlarken dalgaları, gevşek topuzundan kurtulmuş kara bir bukleyi doluyor parmağına, başını hafiften deviriyor tek omzunun üstüne:

devam →→→

Hiç yorum yok:

SÖYLE SÖZÜNÜ

Ad

E-posta *

Mesaj *

kimler gelmiş:)

Twitter

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı