İşte, yine kapının önünde. Şimdi kapıdan çıkacak, artık iyice bellediği o yoldan, kaç penceresi, kaç katı, kaç bacası olduğunu öğrendiği o binaların ve neredeyse yapraklarının sayılarını ezberlediği o ağaçların arasından kavşağa kadar yürüyecek. Yeşil ışığı bekleyecek, yanındaki adamı, en ince detayına kadar görecek, geçen arabaları bir bir sırasıyla takip edecek ve karşıya geçecek.
Sonra; o çok iyi bildiği, karo taşlarının sayısını, rengini, her şeyini ezberlediği yoldan devam edecek, hafızasına nakışlanmış binaların önünden geçecek, parka varacak. Yüzünü artık kendi yüzünden daha iyi tanıdığı o genç kadınla illaki burun buruna gelecek ve gerisin geriye dönecek. En nihayetinde pastaneye varmadan on metre önce kaçınılmaz şekilde ayağı kayıp düşecek.
Bu detayların sonu yok. Her defasında yeni bir tanesi işleniyor ve öylesine sökülemez, yok edilemez yerleşip kalıyor hafızasına. Öğrenmemek elinde değil. Yaşamamak elinde değil. ⟹
- Yazarı:Özlem Pekcan
- Yayınevi:Dorlion Yayınları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder