KEBİKEÇ
21 Ocak 2011 Cuma
AĞAÇ
bir mevtanın kaleminden
-"Artık tamam mı? Şimdi girebilir miyim içeri?" diye sordum.
Bu sefer ki biraz daha yaşlı ve daha fazla kanatlıydı, etrafında huzur verici bir ışık parlıyordu. Hoşça gülümsedi:
-"Henüz değil, daha zamanın dolmamış senin."
Tabii ki beklediğim cevap bu değildi. Hiç hoşuma gitmemişti, zira ben artık içeri girmek istiyordum.
-"Ne olacak şimdi, yine mi geri gidiyorum?"
Önündeki belgeleri inceledi bir süre...
-"Hmm..." dedi, kendi kendine konuşur gibiydi, "Önce kamyon çarpmış sana, aslında ölmen gerekmiyormuş ama niyeyse buraya gelmişsin... Sonraa... ilginç... sen kedi miydin yani, bu sefer?"
-"Evet, evet... önce kanlı canlı bir insandım, kırk yaşında ya var ya yoktum ki kamyon çarptı öldüm... alacağın var dediniz beni geri gönderdiniz... bu sefer de on sene bir kedi olarak yaşadım, sonra o aptal köpekten kaçayım derken, yine bir kamyon altında kaldım..."
-"Zaten kediler fazla yaşamaz," diyerek sözümü kesti, tane tane konuşuyordu "ecelinle ölseydin de sonuç değişmezdi. Senin hâlâ bizden alacağın var..."
-"Ben razıyım, alacak falan istemiyorum, beni içeri alın... cennet-cehennem fark etmez, neresiyse, araf da olur..."
Sakince gözlerimin içine baktı, ruhumun huzur bulduğunu hissettim, ben de sakinleşmiştim.
-"İlâhi düzen böyle işlemez. Hakkın ne ise onu alman gerek."
-"Yani," dedim, "yine mi geri dönüyorum?"
-"Evet," diye başını salladı, "bu sefer alacağına daha uygun bir ömür vereceğiz sana."
Önündeki kayıtlara bir gözattıktan sonra da tamamladı: -"Ya da en azından ben öyle umuyorum...."
İçime bir şüphe doldu bir an....
Kendime geldiğimde, başımda iki kişinin durduğunu fark ettim.
Küçük kız:
-"Bu nedir, baba?" diye sordu beni göstererek. (ne-mi?)
-"Bu küçük fide, bir mavi çam!" diye cevapladı babası.
Evet; ben mavi çam olmuştum!
Peki ama nasıl işliyordu bu ilâhi düzen?
sonraki bölüm: AĞACIN ÖLÜMÜ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder