Mustafa Kemal Atatürk'ün, İstanbul'dan hareketle üç günlük zorlu bir deniz seyahatinin ardından 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkması, Türk tarihi varlığının en önemli dönüm noktalarındandır.
Bu varış, Milli Mücadelenin fitilini ateşlemiş ve belki de eşi benzeri görülmemiş bir diriliş hareketine kaynaklık etmiştir. Nitekim Atatürk'ün kendisi de, Kurtuluş Savaşından sonra sınırları yeniden çizilen vatanın, Cumhuriyetin ilânını takip eden erken yıllarında, ömrünün en uzun söylevine yani "Büyük Nutuk"a başlarken bu tarihi mihenk tutacaktır.
Nutuk, Atatürk'ün, Cumhuriyet Halk Fırkası'nın ikinci büyük kongresinde, 15-20 Ekim 1927 tarihlerinde Ankara'da ve toplamda 5 gün 36,5 saat süren büyük konuşmasıdır.
Metin olarak ilk defa 1927'de iki cilt halinde, biri asıl metin, diğeri belgeler olmak üzere, Arapça harflerle basılmıştır. Harf İnkılabından sonra ise Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bu kez üç cilt bastırılmıştır.
İlk defa iki parti halinde Ankara’da 100.000 adet basılan Nutuk’un ilk 2000 adedi lüks baskıdır ve kenarları altın yaldız çerçeveli 627 sayfadır. Her nüsha numaralandırılmıştır. Atatürk, kitabın bütün gelirini basım ve yayımını da yapacak olan Türk Tayyare Cemiyeti’ne vermiştir.
Atatürk'ün ölümünün ardından bir müddet Ziraat Bankası kasalarında muhafaza edilen Nutuk müsveddeleri ile buna ilişkin belgeler daha sonra Genelkurmay Başkanlığı Harp Tarihi Dairesi’nde tasnif edilmiştir. Müsveddelerin üzerinde düzeltmeler, çıkartma ya da eklemeler vardır. Bazısı Atatürk'ün el yazısıyla yapılmıştır, bazısı da onun tarafından dikte ettirilmiştir.
Yeni harflerle ilk basımı 1934'te İstanbul'da Devlet Matbaası’nda gerçekleştirilen üç ciltten müteşekkil Nutuk'ta:
I. cilt Samsun’a çıkışla başlar, meclisin toplanması çağrısını içeren genelge ile biter,
II. cilt Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıyla başlar, 1926 yılı sonlarına kadar olan olaylarla tamamlanır.
III. cilt ise vesikalardan oluşur.
İlk iki cildin sonunda basit birer indeks ve toplam on adet harita ve kroki yer alır.
Atatürk'ün Samsun'a çıkışından tam 100 yıl sonra bu vakitler, ziyadesiyle ihtiyaç duyduğumuz yegâne şey: Hatırlamak. O halde, kurtuluş ve kuruluşun baş mimarına kulak vermeli yalnızca.
İşte Nutuk: Hafızalara nakşedilmiş o ünlü ifadelerle başlıyor: "1335 senesi Mayıs’ının on dokuzuncu günü Samsun’a çıktım. Vaziyet ve manzara-i umumiye" devam →
Kaynakça: Zeynep Korkmaz, Atatürk ve Nutuk,
Cezmi Eraslan, TDV İslâm Ansiklopedisi, Nutuk
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder