KEBİKEÇ
6 Ekim 2010 Çarşamba
KAMYON
bir mevtanın kaleminden
Eve doğru yürüyordum ki karşıda onu gördüm. Yorgun, argın ve dalgın aksi yönde yürüyordu.
-"Heey," diye seslendim, "kaldırımdan yürü!"
Bir an şaşaladı, ama yürümeye devam etti. Ben yine seslendim:
-"Heey, kaldırımdan yürü!"
Bu kez durdu ve karşıya bana doğru baktı:
-"Bana mı söylüyorsunuz?"
-"Evet, evet. Kaldırıma çık da yürü..."
Nedense sinirlendi:
-"Size ne canım nerede istersem orada yürürüm!"
Ama ben yılmadım, çünkü çok tehlikeliydi yaptığı.
-"Buradan çok araç geçer, kaldırıma çık..." diye bağırdım yine.
Çok kızmıştı, öfkeyle o da bana bağırdı: -"Allah, Allah! Ben kocaman insanım, nasıl istersem öyle yürürüm!"
-"Araba çarpar Allah muhafaza, kaldırıma çık!"
Böyle böyle bağırışırken, caddenin ortasına doğru gelmişiz. Birden her yerden korna sesleri gelmeye başladı. Sonrasını pek iyi hatırlayamıyorum, her şey çok bulanık.
Bildiğim; ona kamyon çarptı, bana da araba. O kurtuldu, bense öldüm!
sonraki bölüm: KEDİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder