KEBİKEÇ
22 Haziran 2010 Salı
İNSAN NEDEN KENDİNE RAZI OLMAZ
Kadir Tuğtekin OK
Aslında her an razıdır ve her an değil.
Gördüğü her yenide yetmezmiş der, bilir ki dahası var kayıp olan parçası kalbini verdiği o birini arar da arar. Ne zaman ki görür kalbini ve içindeki ait olmayan kendi sandıklarını temizler, o zaman razı olur işte, bulduğunda verdiği gibi emaneti sahteliklere aldığı vakit verdiği gibi o zaman razı olur….
Bir adam varmış kalbini görmek isteyen kalbi ona .....
Çok güzel bir surette çıkmış kalbini gördüğü surete takılıp unutarak kalbinin aslını ihanet etmiş kendine ayırarak kalbinden kendini…..
Sanmış ki bu içindeki boşluğu dolduracak doluluk görünenler, başlamış doldurmaya gördüğü suretlerle, ama bakmış ki o boşluk hâlâ boşluk dolmuyor başlamış aldıklarını dağıtmaya.
Boşaldıkça içi inanılmaz şekilde doluyormuş, boşluk aradığıyla ne aradığını unuttuğu kalbinin kabul olduğunu görmüş, ezelde verdiği sözünü kabul demiş kendine o boş haliyle, artık çok hafifmiş bu yoklukta bakmış sonra doldurduklarına suretlerin ardındaki hep o aradığı kalbiymiş dışarıda takıldığından perdedeki görüntüye ……..
Birden dönmüş arkasına görüntünün kaynağına görmüş, kendinin de görüntü olduğu perdeyi, bir resimmiş hepsi hikâyesi olan…..
Başlamış okumaya, hikâyesini dinleyenler hatırlamış kaderini ve sanmışlar ki bu aradıkları, o "hayır, hayır" demiş "yapmayın içinize bakın, aramayın boşuna doldurmayın sakın onla bunla yapmayın". Dinlememişler duyamamışlar yalnızca içerden duyulan sesi dinlemeyi bilememişler ve başlamış yeniden hikâye ……
Bir adam varmış kalbini görmek isteyen, karşısında görmüş sûretini en güzel şekilde, ama sanmış ki var olan dışarıda, bakmış içine aynısı orada, anlamış sonunda içi dışında, almış dışını içine ve vermiş tekrar dışına "ah" demiş sadece "ah" hepsi ah….
Razı olmak ancak görünce bilince yansıdığını……Unuttuğunu hatırlayınca….
Ama yaşamda bunun içinmiş zaten yansıma görmek için görünende anlamak için ardını.
Olunca bir an oluyormuş bir nokta ve sonra tekrar yansıma buharlanmış dosyada tek bir kelime
Okumak defalarca aynısını farklı aynalarda okumakmış iş aslında hikayeyi tekrar tekrar devran böyle dönermiş okunarak sessiz ve sözsüz bir nefes olan "ah"la…..
Hikâye aynı olsa da çocuklar tekrar tekrar dinlermiş aynı heyecanla……
Yolunuz açık olsun kalın sağlıcakla.......
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder