SBS VELİLERİNE TAVSİYELER

Derin Aktan

Biliyorsunuz, bu hafta sonu SBS sınav yağmuru başlıyor. Parmak kadar çocukları sürekli sınava sokup, dershanelere gönderip durduğumuzdan, onalar verilebilecek bir tavsiye bulamıyorum. Ancak, çocuklarımıza güç, kuvvet ve sabır diliyorum.

Bu acayip yarış içinde, bu yarışın asıl mimarı eğitim sistemi ile bunun kölesi haline gelmiş anne-babalara söylenecek çok şey var aslında. Biz şimdilik bunları yutalım ve akıl fikir temennisi ile tavsiyelerimizi aşağıda sıralayalım:

1. Şunun şurasında birkaç gün kaldı zaten. “Sana bir program yapalım da çalış biraz,” diye zaten yay gibi olmuş çocuğunuzu iyice germeyin.

2. “Dershaneye gitmeyecek miydin, Sen bugün?” nevi sorularla çocuğunuzu taciz edip şişirmeyin.

3. “Haha, sınava da az kaldı,” gibi sempatik olmayan cümlelerle çocuğunuzun stresini katlamayın.

4. “Bütün bir sene hiç çalışmadın, bakalım sınavda ne yapacaksın?” gibi lüzumsuz cümleler sarf etmeyin.

5. “Bak hiç heyecanlanma!” deyip çocuğu iyice heyecanlara gark etmeyin.

6. Unutmayın, bütün bir seneyi hiçbir şey yapmadan geçiren çocuklar için kalan birkaç gün içinde mucize yaratacak bir ilaç ya da yöntem keşfedilmedi daha. Bu bakımdan, kendinizi de çocuğu da harap etmeyin.

7. “En az 450 puan alman gerek,” gibi beklenti dolu cümlelerle, zaten başarılı olacak çocuğunuzun başarısını baltalamayın.

8. Çocuğunuz sınavda başarılı olamazsa; “Tabi bütün sene yatarsan böyle olur işte” gibi acımasız ya da “Ben sana demiştim, senden adam olmaz” gibi incitici cümleler kurmayın. Kendi çocukluğunuzu hatırlayın. Haa, siz çok mu başarılıydınız. O zaman şöyle diyelim, patronunuz size böyle dese hoş olur mu?

9. Çocuğunuz sınavda başarılı olursa; “Biraz daha gayret etseydin, falanca yere girerdin, oldu mu yani,” ya da “Hıh orası mı, düz liseye gitseydin bari” gibi başarısını küçültücü cümleler kurmayın. Kendi çocukluğunuzu hatırlayın. Haa, siz çok mu başarılıydınız. O zaman şöyle diyelim, patronunuz size böyle dese hoş olur mu?

10. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin, yapısına saygı duyun. Sonuç ne olursa olsun, üzüntüsünü de sevincini de paylaşın.

Ve şu soruyu sorun kendinize: “Çocuğunuzun yerine ne koyabilirsiniz?”

Cevabı biliyorsanız, inanın ki başarı da yaşam da daha kolay o zaman.