Akciğer kanseri ve buna bağlı gelişen akciğer enfeksiyonu nedeniyle kısa bir süre önce yoğun bakıma alınan Usta tiyatro sanatçısı Müşfik Kenter aramızdan ayrıldı.
Önünde saygıyla eğiliyor, yaşamı boyunca ülkemiz sanatına yaptığı katkı ve anlam dünyamıza kattığı güzellikler için şükranlarımızı sunuyoruz.
Esasen bilenler bilir ki; bir gün aramızdan ayrılsalar bile ustalar ölmez aslında! Zira onlar bilinen yaşam süreleri boyunca yarattıkları eserler ve bıraktıkları izleklerle her nerede olurlarsa olsunlar, adeta zamana ve ölüme galip gelerek insanlara ve kitlelere ulaşmaya, onları etkilemeye, yönlendirmeye devam ederler. Ve belki de her sanatçının hayalidir böyle bir kadere sahip olmak.
Bizden Selâm olsun Müşfik KENTER'e! Bilinmeyen bir âleme doğru çıktığı seyahat ile içimizi acıtıp, burksa da, biz geride kalanlar için O şimdi daha da canlı.
Ertuğrul ÖZKÖK'ün yazısı: Kimse onun kadar güzel yaşlanamaz, kimse onun kadar güzel ölemez.
hurriyet.com.tr'de açılan taziye defterine siz de yazmak isterseniz tıklayın.
SON RÖPORTAJI: "ÖLÜYORUM TANRIM, BU DA OLDU İŞTE"
Bu röportaj Dünya Tiyatrolar Günü videosu hazırlanırken çekilmiş. Orhan Veli’nin dediği gibi; kelimelerin kifayetsiz kaldığı an… Karşınızda bir efsane tiyatroya nasıl başladığını, Ankara’daki güzel günlerini anlatıyor eski heyecanıyla. (Hazırlayanlar: Çağla Pınar Tunçel, Halil Yücer, Nazlı Çapar, Deniz Öner, Aynur Yolcu)
İSTANBUL'U DİNLİYORUM GÖZLERİM KAPALI
Murathan Mungan'ın Orhan Veli şiirlerinden düzenlediği Bir Garip Orhan Veli isimli tiyatro oyununu Usta Sanatçı Müşfik Kenter 25 sene boyunca sergiledi. Her bir mısra-ı bir başka tad verse de en unutulmazı muhakkak ki "İstanbul'u Dinliyorum Gözlerim Kapalı" idi.
MÜŞFİK KENTER'İN YAŞAMI
Müşfik Kenter, Diplomat Ahmet Naci Kenter ve Olga Cynthia'nın oğlu olarak 1932 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. 1947'de Ankara Devlet Tiyatrosu Çocukbölümünde tiyatroya başladı. Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde eğitim gördü; okulu 1955 yılında yüksek derece ile bitirdi ve devlet tiyatrosuna girdi. Sanat yaşamı, devlet tiyatrosunda oynadığı Oğuz Ata oyunu ile başladı.
Kenter, 1959 yılında Devlet Tiyatrosu'ndan ayrılarak İstanbul'a yerleşti ve ablası Yıldız Kenter'le birlikte Muhsin Ertuğrul ile çalışmaya başladı. Aynı dönemde; Şükran Güngör ve Kamuran Yüce ile biraraya geldiler ve uzun yıllar birlikte tiyatro yaptılar.
1960-1961 yılları arasında Site Tiyatrosu'nu kurdular. 1962'de adını Kent Oyuncuları olarak değiştirdiler.
İngiliz Kültür Heyeti ve Rockefeller'den burslar alarak Amerika ve İngiltere'de tiyatro araştırmaları yapan ve incelemelerde bulunan Kenter, İngiltere, Amerika, Fransa, Almanya, Yugoslavya, Kıbrıs gibi bir çok ülkede oyunlar sergiledi.
Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı`ndan emekli olduktan sonra, Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü Başkanlığı'nı ve Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmenliği görevlerinde bulundu.
Sanatçı, tiyatro oyunculuğunun yanı sıra sinema oyunculuğu da yaptı. Sevmek Zamanı, Üç Arkadaş, Seni Kalbime Gömdüm gibi unutulmaz filmlerde rol aldı. Kenter, 1966 yılında Antalya Film Festivali'nde, "Bozuk Düzen" filmiyle "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülünü kazandı.
Yerli, yabancı TV filmlerinde, belgesel ve reklamlarda seslendirme yaptı. En unutulmazlarından biri de kuşkusuz "Alf" dizisindeki seslendirmesiydi.
Rol aldığı oyunlar arasında; Martı, Vanya Dayı, Arzu Tramvayı, Üç Kız Kardeş, Salıncakta İki Kişi, Nalınlar, Cyrano de Berjerac, Mikadonun Çöpleri, Hamlet, Deli İbrahim, Üç Kuruşluk Opera, Kim Kimi Kiminle, ayrıca Murathan Mungan'ın Orhan Veli şiirlerinden düzenlediği ve sanatçının 25 sene sergilediği tek kişilik oyun Bir Garip Orhan Veli sayılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder