Derin Aktan
... senin çözemediğin soruları bu çocuklar nasıl çözsün...
.... gelecek aslında bu gündür.
Ben çocuktum, annem ve babamın kendi sınav hikâyeleri vardı. Sonra benim de sınav hikâyelerim oldu. Şimdi çocuklarımın sınav hikâyeleri var. Büyük ihtimal onların çocuklarının ve çocuklarının da bu tür hikâyeleri olacak.
Sanırım bu yüzden, bu sınav olayına kafayı takmış bulunuyorum. Hafta içi, SBS sınav soruları yine gündem yaptı. 7. sınıf SBS sorularından iki tanesinin yanlış olduğu iddia ediliyor, 8. sınıf SBS Türkçe sorusu, Can Dündar’a bile konu olmuş.
Bu hafta, 6. sınıf SBS ile ismi ve sayısı yine seneye değişecek olan ÖSS var.
Çocuklarımızı, 11 yaşından itibaren sınav stresine sokuyoruz. Dershanelere yazdırıyoruz, okul notlarını deli gibi takip ediyoruz. Daha da önemlisi çekirdekten sorunlu bireyler yetiştiriyoruz topluma. Sonra da olan bitene hayret ediyoruz.
Bu sene geçti diyenler olsa da, kendimi tutmayacağım ve sınav sorularını hazırlayanlara bir-iki hatırlatmada bulunacağım. Umut bu bakarsınız seneye işe yarar di mi ama:
1. Bu bir ölçme ve seçme sınavıdır. Sorular ne kadar zor olursa, o kadar iyi ölçme ve seçme yapılır diye bir şey yok.
2. Zor olsun diye, çözülmesi imkânsıza yakın soru hazırlamanın âlemi yok.
3. Daha da önemlisi zor olsun diye, yanlış soru hazırlamanın hiç âlemi yok.
4. Sonra sormazlar mı adama, senin çözemediğin soruları bu çocuklar nasıl çözsün diye? (Bu soruların, bir komisyon tarafından hazırlandığını düşündüğümüzde, olay daha da vahim oluyor, benden söylemesi.)
Son söz; çocuklarımızı bu derece hırpalayarak, daha küçücük yaşlarında strese kaptırarak ve böylece sorunlu bireyler olmalarını garantileyerek, sadece onlara değil, kendimize, ailemize ve ülkemize de zarar veriyoruz. Zira, çocuklarımız bizim geleceğimiz. Ve gelecek aslında bu gündür.
Ben çocuktum, annem ve babamın kendi sınav hikâyeleri vardı. Sonra benim de sınav hikâyelerim oldu. Şimdi çocuklarımın sınav hikâyeleri var. Büyük ihtimal onların çocuklarının ve çocuklarının da bu tür hikâyeleri olacak.
Sanırım bu yüzden, bu sınav olayına kafayı takmış bulunuyorum. Hafta içi, SBS sınav soruları yine gündem yaptı. 7. sınıf SBS sorularından iki tanesinin yanlış olduğu iddia ediliyor, 8. sınıf SBS Türkçe sorusu, Can Dündar’a bile konu olmuş.
Bu hafta, 6. sınıf SBS ile ismi ve sayısı yine seneye değişecek olan ÖSS var.
Çocuklarımızı, 11 yaşından itibaren sınav stresine sokuyoruz. Dershanelere yazdırıyoruz, okul notlarını deli gibi takip ediyoruz. Daha da önemlisi çekirdekten sorunlu bireyler yetiştiriyoruz topluma. Sonra da olan bitene hayret ediyoruz.
Bu sene geçti diyenler olsa da, kendimi tutmayacağım ve sınav sorularını hazırlayanlara bir-iki hatırlatmada bulunacağım. Umut bu bakarsınız seneye işe yarar di mi ama:
1. Bu bir ölçme ve seçme sınavıdır. Sorular ne kadar zor olursa, o kadar iyi ölçme ve seçme yapılır diye bir şey yok.
2. Zor olsun diye, çözülmesi imkânsıza yakın soru hazırlamanın âlemi yok.
3. Daha da önemlisi zor olsun diye, yanlış soru hazırlamanın hiç âlemi yok.
4. Sonra sormazlar mı adama, senin çözemediğin soruları bu çocuklar nasıl çözsün diye? (Bu soruların, bir komisyon tarafından hazırlandığını düşündüğümüzde, olay daha da vahim oluyor, benden söylemesi.)
Son söz; çocuklarımızı bu derece hırpalayarak, daha küçücük yaşlarında strese kaptırarak ve böylece sorunlu bireyler olmalarını garantileyerek, sadece onlara değil, kendimize, ailemize ve ülkemize de zarar veriyoruz. Zira, çocuklarımız bizim geleceğimiz. Ve gelecek aslında bu gündür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder